Alttaki yazının görsel delillerini üstteki videoda görebilirsiniz.

Merhaba gerçeğin peşinde olan ve yalanlarla gerçekleri örten ya da gerçeklerin birbiriyle çelişkili olduğunu bile idrak edemeyen kanalları değilde saniye başı en fazla bilginin en fazla gerçeğin verildiği kanalı izleyen arkadaşlar. öncelikle bu tarz videolar attığımda bazıları sen cinlerle kafayı kırmışsın diyorlar. arkadaşlar ben cinlerle kafayı kırmadım. bizim derdimiz şeytanla bu 1. çünkü şeytanın askerliğini yapan cin topluluğunun insanlardan çoğunu yoldan çıkardığını kuran bize söylüyor. her namazda her işte önce şeytanın şerrinden Allah a sığınarak başlıyoruz. kuranda her yerde şeytandan bahsediliyor. yani eğer müslüman isek zaten asıl derdimiz düşmanımız olan şeytana karşı tedbirli olmaktır. ki müslüman değilseniz bile insan olmanın gereği olarak bir insanlık görevi olarak şeytana karşı olmak gerekiyor. çünkü elimi nereye atsam hangi konuyu araştırsam iyi insanların kötü insanların karşısında güçsüz ve sessiz kalmasının, iyi ve masum insanların gerek savaşlarla gerek ekonomi yüzünden acı çekmesinin asıl sebebi tüm ipuçları ve somut deliller şeytan ve avanelerine dayanıyor. hemde bu durum sadece günümüzde değil dkk serisini izlerseniz ve bu videoyu izleyince de anlayacağınız üzere antik tarihten günümüze tarihin her döneminde şeytan ve askerleri aynı komplolarla insanları aynı kötülüklere sürüklemiş. tüm bu gerçekleri reddetsen bile bir kere günümüzde azınlık olan kötülüğün çoğunluk olan iyiliğe karşı baskın şekilde güçlü olmasını sadece kötülüğün organize olmasıyla açıklayabiliriz, ve tek bir yerden emir alırcasına organize olan bu kötülüğünde tek nedeni şeytanın varlığıyla açıklanabilir. şeytanın var olduğunu ve onun şerrinden korunmamız gerektiğini anlamak için sadece bu çıkarımsal gerçeklik bile yeter. ama biz kanalımızda her geçen gün bu konuyla ilgili daha fazla delili sizlere sunuyoruz. delil demişken gene bazı cahiller diyor ki kurandan hadisten ayetten delil mi olur? şimdi bu kuran ve hadisler tarihi vesikalar değil mi, bunların antik tabletlerle hiyerogliflerle ne farkı var? eğer diğer bütüncül gerçeklerle ve somut verilerle çelişmiyorsa çok doğal şekilde tarihi vesikalar delil kabul edilir ki bu batılı bilim adamlarının özellikle tarihçilerin bile yaptığı bir gerçek, çünkü tarih zaten bu demek.           

 

şimdi bu videoda da bu konuyla ilgili size daha önce gözümden kaçmış olan ve beni çok şaşırtan bir ayetle birlikte bu ayet hakkında yaşanmış olayı ve ardından gene konuyla ilgili hz. ibrahim in başından geçen ayetleri anlatacağım. 

 eğer dünyanın dünyanın kara kutusu serisini izlediyseniz timeline da direk 2.parta atlayabilirsiniz. ama izlemeyen biri isen bu adam ne anlatıyor diye boş boş bir şey anlamadan videodan çıkmanı engellemek için şunları bilmen gerekiyor. bizi sıkı takip edenler iyi bilir aslında ama ilk defa izleyen arkadaşların kafası karışmasın diye şunu bir açalım. daha önce dünyanın kara kutusu belgesel serimizin 1. bölümünde de ispatladığımız üzere mitolojide ve çok tanrılı dinlerdeki tanrılar yaratıcı değildi ve zaten putlara tapan insanlar tarafından da yaratıcı olarak ta görülmüyordu. bu hemen her kültürde böyle. antik dönem çok tanrılı dinlerinde bu tanrılar sadece insanlardan daha güçlü olduğu zannedilen doğaüstü ve kendilerinden büyü vasıtasıyla yardım alınan varlıklardı. hatta bunu James churchward ın bir sözüyle çok güzel anlatmıştık. insanlar hatta bilim adamları bile geçmişteki tanrıları yaratıcı Tanrı ile karıştırıp kafa karışıklığına sebep oluyorlar. hatta bugünkü gerçeği örten ve çarpıtan birçok  kanal da bunu yapıyor. bu şekilde hem insanların kafasını karıştırıp gerçekleri bulmasını zorlaştırıyor hem de gerçeklere zarar veriyorlar. bu birincisi bir diğeri bu tanrıların zaten günümüzde uzaylı ve cin olarak bilindiklerini de dünyanın kara kutusu 3 ve 4. bölümlerde bütün somut delilleriyle anlatmaya çalıştık. bu arada yeni katılan arkadaşlar ve eski olup da dünyanın kara kutusu serisini izlememiş arkadaşlar lütfen her dakikası her saniyesinde birbiriyle uyumlu bilgileri barındıran ve kafanızdaki soru işaretlerinin çoğunu yok edecek, dünyada yaşanan olayların mantığını gerçek yüzünü anlayacağınız bu belgesel serisini lütfen izleyin arkadaşlar. zaten özellikle iki üç dört ve beşinci bölümleri YouTube’un politikalarına karşı olduğundan mıdır nedir, bu bölümleri YouTube çok göstermiyor, hatta reklam vermemi bile engelliyor. o sebeple özellikle antik dönemde bu Tanrı diye bilinen günümüzde de uzaylı ve ondan önce de bizim kültürümüzde cin olarak bilinen varlıkların özelliklerini, bu varlıkların var olduklarının ve aynı olduklarının somut delillerini izleyip ilmelyakin görün arkadaşlar. dinler tarihi konusunda agnostizme hiç bir yer olmadığını anlayın ve gerçeklerin duygusal zekanızı canlandırmasına izin verin. bunun yanında dünyanın kara kutusu 5 bölümde bu boyut varlıklarından büyü vasıtasıyla yardım alındığını, büyücülerin tüm çok tanrılı dinlerde din adamı ve tanrılarla aracı olduklarını ve büyü vasıtasıyla yardım aldıkları için insanların bu varlıklara taptıklarını tarihi deliller ile ispatlamıştık. işte kur’an’daki İsra suresinde geçen şu ayette de zaten bu tanrıların cin oldukları anlatılmakla birlikte aynı zamanda bir kısmının Müslüman olduğu da anlatılıyor. dünyanın kara kutusunun 1.bölümünde çok tanrılı dinlerin tanrılarının aslında cinler olduğunun anlatıldığına dair kur’an’dan birçok ayet göstermiştik. işte İsra suresinde şöyle denmektedir; 

 

Onların tanrılaştırıp yalvardıkları kimseler, “Ne yaparsam O’na (Allah a) daha yakın olabilirim? ” diye Rab’lerine vesile ararlar. O’nun rahmetini arar, azabından korkarlar. Çünkü Rabbinin azabı gerçekten korkunçtur..(17/İsrâ 57)

bu ayeti bu ayet hakkında bize bilgi veren Abdullah bin mesud da şöyle demiştir

Abdullah b. Mesud (ra) şöyle demiştir: “Bazı müşrikler, bir grup cine tapıyordu. Taptıkları cinler İslam’a girdi ve Allah’a yakınlaşmak için salih ameller aramaya başladılar. Müşrikler de bu durumdan habersiz onlara ibadet etmeye devam ettiler.” (Buhari, 4714; Müslim, 3030) 

işte diğer tüm dünyanın kara kutusu belgesel serisinde ki bilgilerle uyum içerisinde olan bu ayet şu sebeplerden dolayı çok önemlidir. bu ayet çok tanrılı dinlerdeki bazen sayısı yüzleri binleri bulan tanrıların aslında yaratıcı olmakla hiçbir alakası olmadığını göstermekle birlikte bu tanrıların cinler olduğunu açıklıyor. yine günümüzdeki uzaylı tarikatlarının da eski antik çok tanrılı dinlerin geleneklerini devam ettirdiklerini, yani şeytanların aynı planı dünyanın her döneminde gene uygulamaya çalıştıklarını ispatlamakla birlikte aynı zamanda Kur’an’ın tazeliğini de ne kadar koruduğunu, ayetlerin her dönem geçerli olduğunu, putperestliğin sadece antik dönemde yaşanıp bitmiş bir şey olmadığını bize gösteriyor. bu konuda henüz okumadığım ama yakın zamanda okumaya da planladığım sahabe cinlerin hayatı adı altında bir kitap da var. bu konuda da bu kitapta da bulduğum enteresan bilgileri sizinle paylaşacağım. gene yeni elde ettiğim bir bulgu da şu: putların aslında cinler olduğunu anlatan ayet ve hadislerin yanında kafamı karıştıran bir noktada bir kısım ayetlerde putların sağır dilsiz işitmez görmez ve hissetmez olduklarının anlatılmasıydı. ben de hep şunu diyordum yani madem bu putlar cinleri temsil ediyor o zaman nasıl hiçbir şey hissetmiyordu ve sadece tahtadan taştan ibaretlerdi ve acaba bazı kavimler sadece hiç cinler olmadan da putlara tapmış mı diye de düşünüyordum. fakat bu soruya da cevap gene Kur’an’da yeni fark ettiğim şu ayetlerde geldi.

 

Meryem suresi- 42- Zamanı geldi, (hz. ibrahim) babasına: “Babacığım, dedi, niçin işitmeyen, görmeyen ve sana hiçbir fayda sağlamayan bu putlara tapıyorsun? ” [21, 52-67] {KM, Mezmurlar 135, 15-18) 43- “Babacığım, sana ulaşmayan bir ilim, geldi bana, ne olur bana tâbi ol da seni dümdüz bir yola çıkarayım” 44- “Babacığım, sakın şeytana ibadet etme! Çünkü şeytan Rahman’a isyan içindedir. [36, 60; 4, 117]

 

Hazreti İbrahim ile ilgili anlatılan bu ayetlerde Hazreti İbrahim babası ile putlar hakkında tartışırken önce putların hissiz objeler olduklarını söyledikten hemen sonra babacığım şeytana tapma demektedir. yani bu putların aynı zamanda şeytanı simgelediklerini puta tapanın şeytana tapmış olacağını doğrudan doğruya anlatmıştır. o zaman kuranda putların hissiz oldukları ile ilgili ayetler; insanın kendi eliyle put olarak yaptığı cisimlerin aslında insan ona bir değer vermezse ve yapmasa hiçbir şeye etki edemez, hiçbir şeye gücü yetmez olduğunu anlatmak için söylenmiştir. yani boyut varlıklarından büyü ile yardım alıp sonra onları ilahlaştıran ve onların emriyle putları yapıp o putlara taparak negatif beyin kimyasalları salgılayıp negatif boyut varlıklarını güçlendiren gene insandır. ve insan bu putlara bu değeri vermezse bu putların hiçbir hiçbir önemi, gördüğü duyduğu hissettiği hiçbir şey yoktur. sonuç olarak bu yeni öğrendiğim ayetlerde gene asırlardan beri var olan gerçeklere ışık tutmakta; çok tanrıcılığın oluşmasında ana etkenin her zaman şeytan olduğunu göstermekte ve bu bilgiler de inşallah şeytanların aynı komploya bizleri tekrar düşürmesini engelleyecektir. bir sonraki bölümde tekrar görüşmek üzere iyi günler arkadaşlar.

Sancaktar Tekkılıç
FHÖ Prodüksiyon
Youtube/ Gerçeğe Çağrı

Scroll to Top