Şimdi bu cevapla aha filmin hikayesi yalan çıktı deyip can evinizden vuruldunuz, çünkü gerçeği özleyen ruhumuz için hayatımızın en büyük sorunu bu doğru yalan söyleyenler. Kendi çıkarı için yalanları Gerçek gösterenler, bunu ne kadar ustaca yapar yani bizi nasıl profesyonel kandırırsa bizim için o kadar sorun. Hatta bazen bir şeylere inanmaya o kadar muhtaç hale geliyoruz ki, kandırıcıları gerçek zannediyor ve onlara gönülden bağlanıyoruz, ne kadar profesyonel ve güzel kandırırsa o kadar inanasımız ve bağlanasımız geliyor. işte Profesyonel kandırma dalında Oscar adayı olabilecek bu filmdeki gibi kandırma yöntemlerinin en sık uygulanan türlerinden biri de 9 doğru içine 1 yanlış karıştırmak ve o diğer her şeyin size yutturmak için kurgulandığı 1 tane yalanı size enteresan ve inanması zevkli bir şey gibi gösterip inanmanızı sağlamak. Bak bunu bir sen bir de filmi çekenler biliyor, diyerek bu yalandan sırrın üzerine biraz da gizem serpiştirerek daha zevkli hale getirmek. Bu iş Bilinçli yapılıyor ise sahtekarlık Bilinçsiz yapılıyorsa cahillikten dolayıdır derdim ama bilinçli şekilde tüm insanları cahil yerine koyduğu, kimse zaten araştırmaz da bu yalanı yutar, araştırsalar bile araştırmayan cahiller bizimdir denilerek yapılan bir film olduğu için bilinçli kandırmaca demek daha uygun olur. (sahte ve gerçek dev resmi bir örnek)
Bu Durum filmin hem yazarı hemde yönetmeni olan mike cahil in cahilce hindistanın meşhur ama hiçbir gerçekliği yani somut delili olmayan renakarnasyon inancını gerçekmiş gibi göstermeye çalışmasından ibaret.
Hint dizilerindeki Gereksiz yere defalarca kez tekrarlanan dans sahnelerinin yerine gereksiz yere cinsel içerikli sahneleri bulunan filmden bu bel altı vuran sahneleri çıkardığınızda karakterleri evliya zannedeceğiniz, hikmet dolu sözlerle Allahı bulmaya giden bir yolda olan insanlar, işte ateist doktor şimdi imana gelecek diye beklediğiniz film sadece bir film olarak gerçekten güzel ve ben bu emeğe elbette laf edecek kadar cahil değilim. Gerçekten imdb sini hak ediyor. Hatta Kurgu ne kadar sahte olsa da insana bir şeyler katan en azından sahte ile gerçeği düşünmenizi sağlayıp, ayırt edebilmenize başlangıç olacak bir film.
Fakat tüm bunların milyonda birini düşünmeyen, hatta gerçekten insan statüsü verilmeyen ve kendisinin insan olduğuna inanmayı bırakın bunu düşünmeye bile tenezzül bile etmeyen hint toplumuna ait, sorgulanması teklif dahi edilemeyen bir inancın üzerine kurgulanması büyük bir hayal kırıklığı. Nitekim bu kanalda göreceğiniz dünyanın kara kutusu belgesellerinde de ispatlayacağımız üzere binlerce yıllık antik çok tanrılı inançlarını en ilkel bağlılıkla devam ettiren hindistanda bugün bile binlerce yıllık yobazlıklar devam ettirilmekte, nüfusun çoğu insan bile sayılmamakta, kast sisteminin en altındaki insan statüsü verilmeyen bu insanlar normal insanların giydiği elbiseleri bile giyememekte, hatta ayakkabı bile kullanamamakta, kullanırsa üst kasttakilere verilen dayak atma yetkisine maruz kalmakta fakat kötekle bile hala uslanmamakta ve ben insan mıyım diye bile sorgulamadan yaşamaya devamke demektedir. En ilkel şekilde kalsalarmış daha iyi olurmuş en azından tersine evrim geçirmemiş olurlarmış diye düşündüğüm Hindistan; insan olarak yaratıldık ama bazılarımız maymuna evrimleşmeyi seçti gerçeğinin ülkece ispatını oluşturmaktadır.
Dünyanın Kara Kutusu (belgesel serisi) bölümlerinde cinlerin kurmuş olduğunu ispatlayacağımız çok tanrılı dinlerin ambalajı değişmiş versiyonu olan masonlar, çok hoşlarına gittiği için hint kültüründeki bu sorgusuz şeytan tanrılara itaati kıskanır ve keşke herkes Hintliler gibi olsa da bizde komplolarla dünyayı itaat ettirmeye zorlamasak diye iç geçirerek bolywood filmlerinde film endüstrisine de tersine evrim geçirten Hintlileri; holywood filmleriyle yüceltmeye ve açıklarını sıvamaya çalışırlar. Müslümanlar holywood filmlerinde yüzde 90 yerilirken veya görmezden gelinirken bir çok önemli holywood filminde Hintli insan şablonuyla hint kültürü ve inancının reklamı yapılır. Toplum olarakta her geçen gün hint toplumu ayrı bir torpil görerek Amerika ve İngiliz toplumundan yardım ve ilgi görmekte, bağlılıkları ve işbirlikleri artmaktadır.
Şimdi gelelim filmin gerçek olan kısımlarına.
NT Geopraphic dergisi, Akıldan çıkmayan yeşil gözleri ile kapağında resmini kullandığı meşhur kızı on yedi yıl sonra, tekrar buldu ve iris taraması yaparak doğru kadına sahip olduklarından emin oldu. Bunu duyan Cahill, “Bu hikayeyi çok çekici buldum” diyor. Ve bu hikayeyi filminde kullanıyor.
Cahill, bugün 18 Temmuz’da New York ve Los Angeles’ta ve ondan bir hafta sonra ABD’de vizyona giren I Origins’i yazarken , iris tabanlı kimlik doğrulama konusunda yoğun bir araştırma yaptı. konuyla ilgili bulabildiği her kitabı ve makaleyi okudu. Ardından, Google’da EyeLock’un baş teknoloji sorumlusu Jeff Carter tarafından TEDxKC’de verilen bir konuşmayı keşfetti . New York merkezli bu şirket, iris tanıma sistemleri gibi biyometrik teknolojilerde uzmanlaşmıştır.
Cahill, filmde iris tabanlı tanıma sistemini kullanıp kullanamayacağını sormak için bu teknolojiye sahip olan EyeLock firmasına ulaştı. İlk başta EyeLock tereddüt etti – geçmişte başka film prodüksiyonları onlara yaklaşmıştı ve teknolojilerinin sunumunu başka birinin ellerine bırakma fikrinden hoşlanmadılar. Ancak Cahill’in gerçekten özveriyle istediğini anladıklarında kabul ettiler. Ve filmin çekimleri için yardımcı oldular.
Kısa bir süre sonra, Carter ve EyeLock ekibi Cahill’i ve I Origins’ten diğerlerini ofislerine davet etti.
Mike cahil filmin gerçek olan bu kısımları ile de insanları bilinçlendirmeye çalıştığını söylüyor. Ve şöyle diyor; “Bazı havaalanlarında [iris tanıma] var. Demek istediğim, her yerde var – pek çok insan bunun farkında değil, ”, “Filmde iris biyometrisini görmek, birçok insan için bu yeni teknolojiye bir giriş olabilir.”
Velhasıl kelam gençler tüm hikayeyi reankarnasyon üzerine kurgulayıp asıl mesajı bu olan filmde asıl amacımız teknoloji diyen senaristimizin ne kadar doğru söylediğini sizin vicdanınıza bırakıyorum. Göremediğim bir ayrıntı ve açı var ise de yorumlarda belirtmenizi bekliyorum.
Gerçeklerin oluşturduğu büyük resmi görmek için lütfen “Dünyanın Kara Kutusu” belgesel serimizi izleyiniz