Alttaki yazının görsel delillerini üstteki videoda görebilirsiniz.
Zalim Kral Sargon ve Şeddat Aynı Kişiler mi?
Gene gösterebileceğimiz bir benzerlik ad kavminin kurucusu şeddat ile akad imparatorluğunun kurucusu olan sargonun birbirine tıpatıp benzemesidir.
İslam kaynaklarına göre Âd kavminin lideri Şeddâd’tır. Şeddad ın Temel hedefi, yeryüzündeki bütün insanları kendisine boyun eğdirmekti, bunun içinde her türlü zalimliği yapan biri idi. hz. Hud ise ona ve kavmine şöyle demişti;
Araf-69- Hatırlayın ki, O sizi Nuh kavminden sonra onların yerine geçirdi (halifeler kıldı) ve sizi bedenen güçlü kuvvetli, gösterişli kıldı.
Ayette açıkça ad kavminin insanlardan daha büyük oldukları ve dünya üzerinde halife yani yöneticiler oldukları, yani dünyaya hükmedecek bir güce sahip oldukları onlardan önce de nuh kavminin dünyanın yöneticisi olduğu belirtilmiştir.
Hadisi şerifle de bildirildiğine göre de: *Ad Kavmi bütün dünyaya yayılmış insanlara zulüm etmişlerdi (Suyuti VII- 488)
-şeddatın özellikleri (de) sargonla birebir uyuşmaktadır.
Tarihçilerin aktardıklarına göre ise; Akad kralı Sargon (MÖ 2334 – MÖ 2279), Mezopotamya’da siyasi birliği sağlayarak akad imparatorluğunu kurmuştu.
Sargon’un kurmuş olduğu; Dünyanın bilinen ilk imparatorluğunun sınırları, doğuda Karun Irmağından, batıda Akdeniz’e, güneyde Basra Körfezi‘nden, kuzeyde Anadolu’ya kadar uzanmaktaydı.
Akad İmparatorluğu Mezopotamyadan Anadoluya, Arap Yarımadası’n Umman a kadar askeri seferler gönderiyordu. Akkad’lılar kendilerini çevreleyen topraklara yani dört bir yanlarına boyun eğdirmekle övünüyorlardı.
-bir çok tarihçiye göre Akad İmparatorluğu’nun etkisi imparatorluk sınırlarının ötesinde de hissedildi.
akadlılara ait gösterilen haritalarda akad imparatorluğunun sadece mezopotamya bölgesinde hakimiyet kurdukları gösterilir.
fakat bazı tarihçilere göre Akadlar, Yakın Doğu ve Avrupa’nın güneydoğusundaki bölgelerden gelmiş olabilir. hatta italyanın isminin bile akadcadan geldiği söylenir.
bu bilgi ve bulgular akadların haritalarda gösterilen sınırların çok ötesinde de varolduklarını ispatlamaktadır.
Sargon yıllarca tüm dünyayı tek bir imparatorluk altında birleştirmek için savaştı. Dünyayı ele geçirmek ve çok tanrılı dini yaymak için her türlü zulmü işledi.
Hatta akadlılar o kadar zalim bir ırktı ki; birlikte yaşadıkları Sümer kentlerini bile himayeleri altına almak için katliamlar yaptılar. Daha sonra gelen Akad kralı Rimuş, Sümer şehir devletlerinin toplu katliamını ve büyük ölçekli yıkımını başlattı. ve bu yıkımlarının titiz kayıtlarını tuttu. Büyük Sümer şehirlerinin çoğu yok edildi ve Sümer insan kayıpları çok büyüktü:
“Dünyanın kralı Rimuš , Parahshum kralı Abalgamash’a karşı savaşta galip geldi. Rimush yazıtlarında; Meluḫḫa Paraḫšum içinde yapılan bir savaşta Rimush un galip gelip 16.212 kişiyi öldürdüğü ve 4.216 esir aldığı ve krallara generallere neler yaptıkları yani her zorbalıkları ayrıntılarıyla aktarılır. Ayrıca, Elam Kralı Emahsini’yi ve Elam’ın tüm soylularını ele geçirdi. Ayrıca, Awan ve Susa şehirleri arasında Paraḫšum generali Sidaga’u ve Zahara generali Sargapi’yi ele geçirdi., “Orta Nehir” tarafından. Ayrıca kasabanın bulunduğu yerde bir mezar höyüğü üzerlerine yığdı. Ayrıca, Paraḫšum’un temellerini Elam ülkesinden söküp attı en sonunda da şöyle denir: ve böylece dünyanın kralı Rimuš, tanrı Enlil’in gösterdiği gibi Elam’ı yönetir…” — Rimush Yazıtı (RIME 2.01.02.08).
Görüldüğü üzere akad kralı sargon un ismi İslami kaynaklarda, şeddad olarak geçmiştir. Şeddat çok zalim ve insanları kibri için kendisine boyun eğdirmeye çalışan biridir.
Gene bir benzerlik hem ad kavminin hem de akad imparatorluğunun dünyayı istila edip bir kötülük sistemi kurmuş olmalarıdır.
Dünyanın kara kutusu 8. Bölümde dev iskeletlerinin tüm dünyada bulunduğunu ve tüm dünya inançlarında antik dönemde yaşayan devlerin var olduğunu göstermiştik. Hem hadislerde hem de kuran da anlatıldığına göre dev insanlardan oluşan ad kavmi dünyaya olabildiğince yayılmış, ülkeleri ele geçirmiş ve insanlara zulmetmişlerdi. Ad kavmine peygamber olarak gelen hz. Hud ise halkına zulmetmeyi bırakmalarını söylüyordu ve şöyle diyordu;
Şuara suresi 131-Başkalarının hukukuna karşı hiç sınır tanımadan hep böyle zorbalık mı yapacaksınız?
(Fussilet, 41/15)-Ad kavmi, yeryüzünde haksız olarak büyüklük tasladılar ve; ‘Bizden daha kuvvetli kim var?’ dediler.”
Bu ayetten anlaşıldığına göre yeryüzünde yani dünyanın geniş bir coğrafyasına yayılmış olan ad kavmindeki insanların vücut büyüklükleri normal insanlardan o kadar fazla idi ki hiçbir kalabalık insan grubu, hiçbir ülkenin sahip olduğu silah, onların vücutlarını ve milletini kolay kolay yok edemiyordu. Yani bu ayetten mantıken şu sonuç çıkıyor; ad kavmi insanları bugünkü normal insandan birkaç cm değil epey büyük olmaları ve ileri bir teknolojiye de sahip olmaları gerekiyor.
“Ad” kelimesinin arapçadaki manası da avdet eden yani; saldıran, zulüm yapan tecavüz eden anlamına gelir.
Hud Suresi 59-60 – İşte Âd halkı buydu…Rab’lerinin âyetlerini inkâr ettiler, O’nun peygamberlerine isyan ettiler ve Hakka karşı gelen her inatçı zorbanın isteklerine uydular.
ayetten de anlaşılacağı üzere ad kavmi birden fazla peygamberi görmüş duymuş ve inkar etmişti, bunların arasında büyük ihtimalle hz. nuh ta vardı. ve ad kavmi zalim hükümdarların emirlerine uyarak organize bir şekilde tüm dünyada emir komuta doğrultusunda, kendi saltanatlarını devam ettirmek için sistematik kötülük işliyorlardı.
Ayette geçtiği gibi her zorbanın istediğini yapmış yani devlerin babası olan şeytanların emirlerine uymuşlar, çok tanrılı dine tabi olmuşlar yani kötülükleri ibadet olarak görmüşlerdir. Bu durum kafir cinlerinde yani Şeytanlarında işine gelmiş; aynı mu dönemindeki gibi devlerin tüm dünyada hükümdarlık kurmasını ve şeytani saltanatın devam etmesini istemişlerdir.