Nuh tufanı ile; şeytani kültürü savunun ülkeler tarafından ele geçirilen dünyada; şeytana tapan, bolca piramitin bulunduğu ülkelerin ve dünya ülkelerinin çoğunun haritadan silindiğine dair delillerin bir kısmını, Dünyanın kara kutusu Belgeselinde gösterdik ve daha fazla delili Nuh tufanı ile ilgili olan 6. Bölümümüzde görebilirsiniz. 

Giza piramidinin (ilk bulunduğunda) deniz kumuna gömülü olması, sfenkslerdeki aşırı yağmurdan oluşmuş izler, maya uygarlıklarının kaybolması ve deniz materyalleri ile örtülmüş harabelerin bulunması, deniz altındaki yonaguni piramitleri, azor piramiti, küba piramiti ve daha sayısız su altı (10 bin yıl öncesine ait antik dönem) granit taş yapıtları en büyük ve en belirgin, şimdi aklıma gelen bazı örnekler. (Belgeselde tümünü görebilirsiniz)

Baltık denizi anomalisi de araştırmalarıma göre bence bunlardan biri. Çünkü özellikleri antik dönem özelliklerini yansıtıyor.

1-Antik dönem yüksek teknoloji ürünü yapılara benzemesi

2-Anormal olması ve açıklanamaması

2-Yanında anormal durumların yaşanması elektronik aletlerin çalışmaması

4-Tarihinin bilinememesi ve Yaşının hesaplanamaması vb.

Evet denizin altında kalmış bir çok şehir var ama bizim konumuz ve anlattıklarımız antik dönem yani nuh tufanı öncesi yaklaşım mö 10 bin yıl öncesine dayanan dönemin eserleri.

Kuran dada zaten bize yakın olanların olamayacağına göre antik dönemdeki toplumların bizim teknolojimizden daha üstün olduğunu ve biz ne kadar gelişirsek gelişelim belki de üstün olmaya devam edeceğini belirtmiş;

Rum Suresi- 9 – Onlar dünyayı hiç dolaşmıyorlar mı ki, kendilerinden önce yaşayanların âkıbetlerinin nasıl olduğuna bakıp anlasınlar? Onlar, kendilerinden daha güçlü idiler. Toprağı altüst etmiş, sular, maden, ekin gibi nimetlerden yararlanmış ve şimdikilerin yeri imar edişlerinden daha fazlasıyla imar etmişler, resulleri de kendilerine aşikâr, parlak deliller getirmişlerdi. Ama hakikati reddettiler ve sonuçta yok olup gittiler. Allah onlara asla zulmetmedi, lâkin onlar kendi öz canlarına zulmettiler.


Baltık denizi anomalisi yakın dönemde bulunmuş ne olduğu anlaşılamayan ve sayıları gün geçtikçe artan garip cisimlerden biri. Blatık denizinde yani avrupa da yer alıyor. Görüntüsü uzay gemisine benziyor. Ve beyinleri standart dünya beyni dışına çıkamayan yani antik dönemde insanların teknolojiye sahip olduğuna inanmayan bir çok teorisyen bunun doğal bir oluşum olduğunu belirtse de bir çok teorisyene göre de asla böyle değil, çünkü asla doğal şekilde oluşacak bir oluşuma benzemiyor. İlk başta buzların oluşturduğu bir şekil deniyordu ama öyle değil çünkü demirden olduğu anlaşıldı. Akıl baliğ birisi tarafından da çok rahat böyle olmadığı anlaşılıyor.

6.000 dalış yapan profesyonel dalgıç Stefan Hogerborn, objeye yaklaştığında öncelikle beton bir yapı olduğunu düşünmüş. Numune almaya çalıştığı sırada ise siyah bir maddeden oluştuğunu görmüş ve aldığı numuneleri yüzeye çıkarmış. Stefan Hogerborn ve Ocean X ekibi tarafından yapıdan alınan parçaları inceleyen Weizmann Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Steve Weiner yaptığı açıklamalarda yapının demirden oluştuğunu belirtmiştir. Numunelerin yapısına baktığında bunun görece modern bir yapı olabileceğini düşündüğünü belirtmiştir.

Daha fazla işe yarar bir bilgi şimdilik yok çünkü deniz altında araştırma yapmak çok zor ve günümüzde okyanusların altına inebilen insan sayısı uzaya giden insanlardan daha az, çünkü devletlerin bu konu hakkında çok yatırımı ve araştırması yok. Ama elimizdeki önemli bilgiler bu yapının tufanla su altına gömülmüş antik teknoloji yapılarından biri olduğunu gösteriyor. Yani en azından ben naçizane bu çıkarımı yapıyorum.

Büyük resmi görmek için izleyiniz;

Dünyanın Kara Kutusu Belgeselinde hiç duymadığınız çarpıcı gerçeklerle büyük resmi daha iyi göreceksiniz;

Scroll to Top