Düşünmeyen Ormanda Yaşasın Kitabını Satın Almadan Oku!
Düşünmeyen Ormanda Yaşasın Kitabındaki makaleler bu siteyi oluşturmaktadır. Kitabın güncel halini sitedeki makalelerden okuyabilirsiniz. Ücretsiz buradan okuyup iyi niyetinizin bir karşılığını göstermek istiyorsanız Youtube kanalımıza [Gerçeğe Çağrı] destek olabilirsiniz
Kitabın Fragmanı İçin Tıklayınız
Kitabın basım yılı 2015 tir. Kitabın Yazarı Sancaktar Tekkılıç yani ben. Kitabın içeriği ve başlıkları zaten sitedeki makale başlıklarından oluşmaktadır. Makaleleri sıralamaya göre okursanız daha güzel olur, mantığınıza daha iyi oturur. Aramak istediğiniz başlığı CTRL-F e basıp yazarak bulabilirsiniz. Kitabın Sıralaması şu şekildedir:
1.ANA BAŞLIK – Allah ın Varlığı ve İslam ın Doğru Yol Olduğunun İspatı
1-ALLAH IN VARLIĞI ve islamın doğru yol olduğunun ispatı-1 Allah’ın Varlığının Mantıksal Gerekliliği
2-ALLAH IN VARLIĞI ve islamın doğru yol olduğunun ispatı-2 Allah’ı İnkar Eden Tezlerin Çürüklüğü
3-ALLAH IN VARLIĞI ve islamın doğru yol olduğunun ispatı-3 KAİNATTAKİ HERŞEY MUCİZE VE ALLAH’I (c.c.) ANLATIYOR;
4-ALLAH IN VARLIĞI ve islamın doğru yol olduğunun ispatı-4 Mantık Doğrultusunda ve Gerçekler Işığında Düşüncek Olursak
5-ALLAH IN VARLIĞI ve islamın doğru yol olduğunun ispatı-5 Ruh-Metafizik Varlığı, Maddeden İbaret Bir Yaşam Olmadığını Gösterir
6-ALLAH IN VARLIĞI ve islamın doğru yol olduğunun ispatı-6 124 Bin Peygamber Aynı Gerçeği Anlatmış, Hepsi ya İnsanları Doğru Yola Ulaştırmış ya da Helak Getirmiş: Bugün Tüm İnsanlar Allah’ı biliyor
7-ALLAH IN VARLIĞI ve islamın doğru yol olduğunun ispatı-7 İSLAM’IN HER DEDİĞİ DOĞRU ÇIKMIŞ, KURAN MUCİZE
8-ALLAH IN VARLIĞI ve islamın doğru yol olduğunun ispatı-8 İSLAM YOLUNA GERÇEKTEN GİREN ÇIKAMIYOR, İNSANLAR BU YOLA MUHTAÇ
2.ANA BAŞLIK -Gerçek Müslümanlık
9-Allah-Kul ilişkisi nasıldır? Nasıl düşünmeli, Ne yapmalı, Nasıl yaşamalıyız?
10-Allah neden insanları kafir ve mümin diye ikiye ayırmış ikisine farklı yaptırımlar uygulamıştır?
*Kafir ve mümin nasıl birbirlerinden farklı olabilmektedir?
*Kafirler Neden inanmaz? Mümin ve kafir Neden birbirlerinden farklılar?
11-Gerçek Müslümanlık Nasıldır?; Nerde ahlak, haya, güzellik orada İSLAM
12-İslam ve Sosyal düzen
—
3.ANA BAŞLIK – Cevaplanması Gereken Sorular
1-Allah bizi neden yarattı? Yaratıldık öyleyse neden sınanıyoruz?
2-Neden cennete gitmemize iyilik ve kötülükler değilde, inanç ve ibadetler sebep olur?
Allah neden kendisine ibadet etmemizi ısrarla istemektedir?
3-Neden illa bir dine mensup olmak zorundayız? Allah ın ihtiyacı yoksa neden ibadetleri kafamıza göre yapamıyoruz?
4-Müslümanlar ceza korkusu ve ödül sevdasıyla mı iyi ve ahlaklı oluyor?
5-Neden inançsızlık ve şirk sonsuz cehenneme sebebiyet verir?
-İnsanlar günah işleme özelliğinde yaratıldığı halde, neden cehenneme atılıyor?
6-Allah kalbimizi mühürleyerek bizi cehenneme mi atmak istiyor?
Allah bizi zaten cehennem için mi yarattı?
7-KADER: İnanmayacağımı bile bile Allah beni neden yaratıyor?
8-İnsanın yaratılış farklılığı, yaşadığı koşullar, sahip olduğu imkanlar, başına gelen olaylar ahiretteki hali açısından olumsuz bir durum oluşturur mu?
9-Allah ya imtihanlarla ya da cehennemde illa acı çekmemizi mi istiyor?
10-Dünyada neden adalet yok?
-Din afyonmudur, siyasetmidir, bumudur, şumudur…?
-Din ilkellikmidir? İslam ilkel bir dinmidir?
-Din insanların eski zamanlarda açıklayamadıkları doğa olaylarına dayanak oluşturmak için mi uyduruldu?
-Peygamberimiz Hz.Muhammed in Kuran ı ve İslam ı uydurma ihtimali varmı?
Peygamberimize atılan iftiraların doğruluk payı varmı?
-Kuranın insan kelamı olma ihtimali varmı?
Kuran da çelişki varmı?
-Din (İslam) özgürlüğü kısıtlar mı?
-Haramlar niye haram?
-İslam arap kültürümüdür?
-Neden bize peygamber gönderilmemiş?
-İslamda dinden dönen (mürted) neden öldürülür?
-İslamda eşcinsel neden öldürülür?
-İslamda kadın ikinci sınıf insanmıdır? Kadın neden dövülür?
Kadın neden mirastan yarım pay alır?…
-İslam KÖLELİĞİ neden kaldırmadı?
-İslam BİLİME karşımıdır, kardeşmidir?
-İslam SANATA müziğe, resime karşımıdır?
-İslamda RECM (taşlayarak öldürme) nin yeri
-TESETTÜRün gerekliliği ve İslam kültüründe KADIN
-Neden MÜSLÜMAN ÜLKELER geri kalmış ve pislik içinde?
-CİHAT İslam ın kılıç zoruyla yayılmasımıdır?
*CİHAT nedir İslam da savaş ne zaman yapılır?
Bu Kitap Neden Yazıldı?
Enbiya-10 –Muhakkak ki, hayatınız için gerekli notları içeren, size şan ve şeref sağlayan bir kitap indirdik. Neden düşünmüyorsunuz?
Rum-28-…İşte Biz aklını kullanan kimseler için âyetlerimizi böyle açıklıyoruz.
Enam-50 –…Kör, görenle bir olur mu? Hiç düşünmüyor musunuz?”
Araf-184 – Bunlar hiç düşünmediler mi ki kendilerine tebliğde bulunan arkadaşları Muhammedde delilikten hiçbir eser yoktur. O sadece ilerideki tehlikelerden kurtarmak için görevli bir uyarıcıdır.
Hud-30 –…Artık bir düşünmez misiniz?
Casiye-23 –…Düşünmüyor musunuz?
Hakka-42 – O bir kâhinin sözü de değil! Ne de az düşünüyorsunuz
Neml-62 –…Ne de az düşünüyorsunuz!
Saffat-136 – Sonra da ötekileri imha ettik. 137-138 – Siz de sabah akşam onların diyarlarına uğrarsınız. Hâla aklınızı kullanmayacak mısınız?
Zümer- 42-…Muhakkak ki bunda, düşünen kimseler için alacak ibretler vardır.
Hiçbir şey beni ilkel toplumlarınki gibi tapınmaya, özgürlüğümü kısıtlayacak dogmalara bir dine inanmaya ikna edemez dedi Clara özgürlükler ülkesi Amerika’da kontrolsüz terörden açlıktan yokluktan uzak her istediğine sahip olacak şekilde yaşıyordu.
Hemen karşılık verdim: özgürüm diye her istediğini yapabiliyor musun? Yasalar hukuk kuralları özgürlüğünü kısıtlamıyor mu? Özgürce Yaptığın yanlışlardan hemen ya da bir müddet sonra pişmanlık duymuyor musun? Sana bu pişmanlık hissini veren vicdanın neden ve nasıl vardır? İnsan özgürce yaptıkları yüzünden yaşamının sonunda kendi öz varlığını, vicdanını, ruhunu; karanlığa sürüklemiş ya da aydınlatmış olmaz mı? Doğarak bu dünyaya gelen ölerek bu dünyadan gidecek olan mükemmel bir biyolojik sisteme, dış dünyayı algılama kapasitesine sahip olan ve bu dünyada yaşadıklarıyla kendisini oluşturan insan ve bu kainat neden vardır, tüm bunlar neden olmaktadır? İnsan neden düşünebilme ve yaptıklarından sorumlu olma özelliğine sahip? Sadece bedeni zevkler almaya yönelik yaşayan insan gerçek kapasitesini ve yaşama amacını gerçekleştirebilir mi? Hayatında tüm yaptıkları ve yaşadıklarından sonra, sonsuzluk hissine sahip insanın elde edeceği sonuç; ölmek, yok olmak mı olacaktır?
Tüm bunları düşündüğümüzde insanın ölümden sonra hayatın varlığını kavraması ve (bu hayatın sonunda elde edeceği tek şey olan;) ruhuna yatırım yapacak şekilde, hayatı dikkatlice yaşaması gerektiğini, bunun içinde; ruhunun ihtiyaçlarını karşılayıp, aydınlığa ulaştıracak bir inanca sahip olması, kurallara uygun hareket etmesi gerekmez mi?
Clara arada bir şeyler demeye çalışıyor, ama verdiği cevaplar kem kümden ileri gitmiyordu çünkü cevabı verilmesi gereken bu soruların tek mantıklı cevabı vardı, Clara o tek cevaptan kaçtığı için mantıksızca kekeliyordu. Sorduğum soruların hepsi Clara’nın aklını mantıklı bir cevaba yönlendiriyordu, zaten aklın varlık nedeni buydu. Yeni trend altın kaplama zincirleri olan deri çantasını ve son sürüm iphone unu alıp uzaklaşmaya başladı. Daha sonra bir arkadaşına “onunla az daha dursaydım dindar biri olacaktım” diyecekti. Aklı ve vicdanı doğruları kabul etmişti belki ama, nefsi etmemişti, alışkanlıklarından vazgeçmek, hayat düzenini bozmak zordu ve kendisine farklı gözle bakılacak bir yola girmek istememişti. Şeytan ve şeytanın yönettiklerinin yönettiği toplumun; dinsizliği, düşüncesizliği, sapkınlığı, hayvani özgürlük ve zevkleri övücü; dini inançları, ahiret için yaşamayı yerici sistemi, bir kişiyi daha dişlileri arasına alıp yok etmişti…
“Oku! Çünkü bu dünyaya anlamak için gönderildin. Anla! Çünkü bu dünya mana kazanmak için var!”
OKUNMASI GEREKEN BİR ÖNSÖZ
Fussilet-53 – Evet, Biz ileride onlara delillerimizi gerek dış dünyada, gerek kendi öz varlıklarında göstereceğiz; ta ki Kurân’ın, Allah tarafından gelen gerçeğin ta kendisi olduğu onlar tarafından da iyice anlaşılacak. Rabbinin her şeye şahid olması yetmez mi?
Bazı insanlar; “bazı insanlar neden hep dinden bahseder?” diye düşünürler. Hep dinden bahsediyoruz, çünkü; Hayatta en önemli şey, din; yani insanın yoludur. Bilim, sanat, iş, aile vs. bunlar önemli şeylerdir, ama hayatta en önemli şey dindir, çünkü yolunu, yöntemini, yapacaklarını bilen bir insan, hayatta taşlara takılmaz, çukurlara düşmez, doğru olanı yapar, doğru bir insan olur, diğer önemli şeyleri de doğru şekilde, kendisi için en faydalı olacak şekilde yaşar. Din (İslam, ispat edeceğimiz üzere) her türlü konuda doğru düşünce ve davranışlar bütünüdür.
İslam herkesin bildiği gibi bir yoldur, felsefedir. Herkesin hayatta bir yola, yol tutmaya ihtiyacı vardır. İslam bir yoldur, insanların ihtiyacı olan yoldur. Bu kitap diğer yolların sahteliğini, İslam yolunun tek ve en doğru yol olduğunu ispatlamak için yazıldı. Akıl mantık kalp bu doğruları kabul edince, irade mantıklı olanı yapmaya yönelince, beyin yıkanmış, temizlenmiş, İslam benimsenmiş olur. Fakat;
Dini konuşmalar, hatta dinin varlığı; materyalist, dünya odaklı yaşayan, yaptığı her işi menfaat için, zevk almak için yapan bir insana boş işler gibi gelir. Böyle insanların doğru ve güzel yaşamak için bir hayat felsefesine kurallar bütününe sahip olmasına gerek yoktur, çünkü davranışlarına belli kurallar değil nefsi yön verir. Nefisleri ne isterse serserice kural tanımadan onu yapar ve o an ondan zevk alırlar.
Dünyaya hiç ölmeyecekmiş gibi hırsla sarılan, dünyanın yaşamın öncesini sonrasını düşünmeyen farenin peynir peşinde koşup etrafını görmemesi gibi nefsinin, zevklerinin peşinde koşan, din ile hayat yolu ile ilgilenmez. Çünkü boğazından geçireceğinden başka bir şey düşünmez.
Ben ancak anlatırım, yönlendirmeye çalışırım ve benim bu çağrıma ancak nefsinin peşinden koşarak hayvani saiklerle hareket etmek istemeyen doğru ve insani yolu arayan insanlar kulak verirler etkilenirler.
Rum-53 – Sen, körleri de şaşkınlıktan, yanlış yola girmekten kurtaramazsın. Sen ancak, âyetlerimize iman etmeye yatkın kimselere çağrını duyurabilirsin. Çünkü onlar hakka teslim olurlar.
Aliimran-20-…Eğer hakka teslim olup İslâm’a girerlerse doğru yolu bulmuş olurlar. Yok, eğer yüz çevirirlerse, sana düşen görev, sadece hakkı tebliğdir. Allah kullarını hakkıyla görür.
O nedenle tesir etmiyorum diye müteessir olmuyorum ve bu işi yapanlarda olmamalı. Sen tohumu ek ağaç vermezse toprak utansın. Ben güzellik yoluna çekmek için soframı kurarım, benim bu soframa, ziyafetime bu yola girmek isteyen insanlar buyurur, ben görevimi yaparım gerisi insanların iradelerine ve Allah’ın iznine bağlıdır. Zaferle değil, seferle mükellefim.
Neden bu kitap yazıldı?
Tamam! Dünyanın, kainatın nasıl var olduğunu bilimsel manada açıklarsın ama olayın perde arkası, mantığı ne, kainatın, insanın bu mükemmel komplike sistemin varoluş amacı ne, bütün bunlar neden oluyor, neden bu sistem dönüyor? İşte DOY buna cevap veriyor ve insanların aklını idrakini aydınlatıp ruhunu ferahlatıyor. Yani bu kitap neden ibadet ederiz sorusuna “Çünkü ibadet etmemek günahtır” cevabını vermiyor mantıki bir şekilde izah ediyor. Bu şekilde aklımız, inancımızı terslemiyor doğru ve mantıklı olduğundan dolayı kabulleniyor ve iman/iç güzellik sağlam şekilde elde edilmiş oluyor.
Yani bu kitap imanı elde etmek, inancı güçlendirmek için yazıldı. İman için yazıldı çünkü; hakiki imanı elde eden bir insan, gerçeğe ulaşır varlık nedenini yerine getirir, gerçekten tatmin olur, gerçek gücü elde eder, kainata meydan okuyabilir. Çünkü iman insanı insan eder, bilemedin sultan eder.
Doğarak bu dünyaya nereden geldin? Ölerek bu dünyadan nereye gidiyorsun? Neden varsın, bu hayat yolunda neden yürüyorsun…? Bütün bu soruları kendimize sorup düşünüyor ve cevabını bulmaya çalışıyoruz. Bulamayınca ise rahatsız oluyoruz. İnsanda bu şekilde düşünme programlaması vardır, çünkü Allah bizim bunları düşünmemizi, kendini tanımamızı istemiştir. Allah (c.c.) dünyayı sorularla donatmış, ki biz düşünelim diye. Her soru; cevabı bulunmazsa insanı inkara küfre sürükleyecek nitelikte ve gene her soru cevabı bulunduğunda, Allah’ın nice hikmetlerinin olduğunu kanıtlayacak, imanımızı arttıracak kıvamda. Bu soruların cevabını bilmeyen bir kafir: “ateizm, dinlerden daha mantıklı” diyebilir, bu soruların cevabını bulmuş, aklına gönlüne yerleştirmiş bir insan ise, pir olur, abdal olur, yunus gibi aşık, Mevlana gibi derviş olur. Bu sorular dünya imtihanının ana yapısını oluşturur.
İşte bu kitap sadece soruları cevaplamakla kalmıyor. Kafadaki soru işaretlerini vesveseleri silerken İslam’ın diğer her şeyden üstünlüğünü kanıtlıyor, en iyi alternatif yolun bile İslam’a yaklaşamayacağını yani varlığın manasının kesinkes Allah rızası olduğunu ispatlıyor.
Dini kıssalarda şeytan; “şu soruyla, şöyle vesveseyle, şu kadar kişinin imanını aldım” diyor. Demek bu soruların cevapları önemli, demek bu soruların cevabını bilmek hayatımızda sahip olacağımız en önemli şey olan imanı kaybetmememizi sağlıyor ve kuvvetlendiriyor.
Üstad Bediüzzaman’ın dediği gibi; “Medenilere galebe ikna iledir, icbar ile değil”. Yani cihat, dini baskı ile kabullendirmek değil, ikna etmek iledir. Bu kitap gerçek cihadı gerçekleştirmek; İslam’ı insanlara ikna etmesi için yazılmıştır.
İnsanların Müslüman olması bana dünyalık hiçbir şey kazandırmaz (hatta uğraşlarımla masraflarıyla beni zarara sokar). Türkiye gibi bir ülkede kitap satarak geçinemem, en fazla Müslüman olanlarla kardeş olurum, onlara yemeğe giderim. Bu kitabın yazılış amacı bilinen gerçeklerin kısa ve sistemli bir şekilde açıklanması, inanmanın nedenleri, yaratıcının getirdiği, dünyanın amacını açıklayan en mantıklı sistemi öğrenmek, bir tane olan doğru yolu bulmak ve bizi yukarılara çekecek bu ipi sarsılmaz şekilde kavramak.
Günümüzde tam bir kültür Müslümanlığı yaşanmakta. Din hakkında çoğu şey bilinmemekte ya da yanlış bilinmekte, Müslümanlar araştırmadan bilmeden hareket etmektedirler. (Müslüman toplumumuzun din hakkındaki bilincini görmek için youtubdan 4 halifeyi bile sayamayan insanların cehalet bataklığında yüzüşünü izleyebilirsiniz) bu durumun yanlışlığı muhakkak ve bu durum Müslümanlığın da yanlış algılanmasını sağlıyor. Yanlış yaşayan Müslümanları gören ateist, dine karşı kesim, Müslümanlığı yanlış algılayıp “İslam böyle kötü şöyle kötü” diyebiliyor. İslam’da haşa bir sorun yoktur ama kendilerince haklılar, çünkü Müslüman’lardan gördükleri İslam eksik ve hatalı. Doğrusunu görselerdi onlarda zaten bu İslam çarkında erir belki doğruyu bulurlardı, en azından söyleyecek karşı bir sözleri olmazdı. Bende o İslam’a karşı kesim gibi şu anki Müslüman’ları eleştiriyorum ama ben (tam yaşayamasam da) hakiki İslam’ın taraftarı olarak, “Müslüman’ım” diyenleri eleştiriyorum ki tam ve hatasız İslam’ı en azından bilip yaşamaya çalışsınlar. İnançsızlara da diyorum ki Müslümanlara değil Müslümanlığa baksınlar.
Bu kitabın yazılmasının nedenlerinden biride ülkemi ve insanlarını sevmem. İnsanları hatalarını görüp doğruları yapmasını sağlayarak ülkemin gelişmesini sağlamak en büyük amaçlarımdan biri.-insanların hem bu dünyalarını hem öbür dünyalarını yani sonsuz yaşamlarını kurtarabilmek için-dünyanın yaşanabilir bir yer haline gelebilmesi için, çünkü Müslümanlar kötülük yapmadıkları gibi kötülükleri de engeller, iyilik yaptıkları gibi iyilikleri de destekler ve yayarlar. Her türlü insani meziyette en üst noktaları hedefleyen amaçlayan Müslümanlar dünyayı hem geliştirir hem güzelleştirir dünyayı cennete çevirir. Hakiki Müslümanlar yeryüzünde gezinen melekler gibidir.
Bunun yanında küresel güç odakları (filmlerde, kitaplarda) bu soruları vesvese halinde o kadar yaymış, cevabı her yerde bilinemeyen bu sorularla o kadar insanın zihnini bulandırmışlar ki;
“Bir zaman gelecek fitnelerin dehşetinden kişi akşam mü’min olarak yatacak sabah kâfir olarak kalkacak, kâfir olarak sabahlayacak, akşama mü’min olarak dönecektir. Bu durumdan ancak Allah’ın kendisini ilim ile ihya ettiği kimse kurtulabilecektir.” (Hadis-i şerif)
Kainattaki her şey tüm olaylar bütün varoluş bağıra çağıra Allah’ın varlığını, Allah’sız bir dünya olamayacağını haykırırken insanlar cevaplarını bulamadıkları anlayamadıkları ya da yanlış anladıkları 3-5 soru (Allah bizi yaratmaya neden ihtiyaç duydu, neden dünyada adalet yok, neden insanlar acı çekiyor çocuklar ölüyor, neden sadece ibadet eden insanlar cennete girebiliyor…vs. gibi vesveseler) yüzünden Allah’ı inkar eden teoriler ve yaşam formları arayışı içine girmişlerdir. Fakat bu arayışlarında hiçbirisi mantıklı bir hayat felsefesi sergileyememiş insanların kafalarındaki soruları arttırmaktan, kafalarını daha fazla bulandırmaktan başka bir işe yaramamıştır. Bu soruların var olması anlaşılmaya çalışılması da her şey gibi imtihandır. İşte bu kitap bu fitnelerin bu vesveselerin dehşetini savacak ilmi vermek için yazılmıştır. Bu kitabın verdiği ilim sayesinde İslam inancı gönüllere yerleşecek ve kişi en doğru yol olan İslam yolunda sabit ve sağlam şekilde kalacak kendisi için en faydalı olana sahip olacaktır. Bu kitap inşallah bu ilmi verecektir, çünkü Allah ilmi talep edene verir.
Kitap hakkında teknik bilgiler;
Bu kitap; ayetler, hadisler, tefsirler, sosyoloji, psikoloji, tarih, vs. bilimlerinin belli konulara cevap verecek şekilde bir araya getirilmesi ile oluştu. Her halükarda bu kitap bir hayat bilgisi kitabıdır.
Diyorlar ki kitapta neden din ile bilim karıştırılmış, din ile bilim farklı şeylerdir ikisinin karıştırılarak anlatılması kitabı tutarsız kılmaz mı? El-cevap: çünkü bilim ve din ikisi de yaşam konusunun alt başlıklarıdır ve aslında birbirlerine girift haldedirler.
Bu kitapta size önce gerçek bilgiler vereceğim sonra da bu bilgiler dahilinde mantıklı çıkarımlar yapacağım ve her aklı yerinde insan bunları kabul edecek, eksik bıraktığımız bir bilgi yoksa…
Konular birbirleriyle çok bağlantılı. Eğer soru veya konu şeklinde başlıklar altında toplamasaydık karman çorman bir yazı olurdu. Onun için başlıklar altında anlatmaya çalıştığımız bir konuyu diğer konuyla bağlantılı ise parantez içinde (bakınız; ya da; şu konuda anlatmıştık) şeklinde şerh düştük. Bunun yanında konuların bu denli bağlantılı olması kitabı bir bütün olarak ele almanızı zorunlu kılıyor. Diğer bölümleri bilmeyen anlamayan bir okuyucu bir tek bölümü okuyarak konu hakkında beklediği tüm cevapları alamayabilir.
Bir çok yerde Allah (c.c.)’ı insan düşüncesine ve duygularına sahipmiş gibi örnekler verdik. Bu örnekler geçerli mahiyettedir. Çünkü insan Allah (c.c.)’ın ufak bir yansımasıdır. Allah (c.c.) ruhu bizde olduğu için Allah’a(c.c.) mantıklı gelen bize de mantıklı gelir. Fakat şu unutulmamalı ki ruhumuzun özellikleri Allah’ın ruhunun yansımasıdır bedenimiz ve nefsimiz değil. Nefsimizin acziyet içeren özelliklerinden Allah (c.c.) münezzehtir.
Secde-9 – Sonra ona en uygun şeklini verdi, ona ruhundan üfledi. Size kulaklar, gözler, gönüller verdi. Ne az şükrediyorsunuz!
hicr-29 – “Bu itibarla, Ben onu düzenlediğim insan şekline koyduğum ve içine ruhumdan üflediğim zaman, derhal onun için secdeye kapanınız.”
Kaynaklar: Kitapta faydalanılan genel kaynaklar kitabın sonunda belirtilmiştir, ayrıca her bölüm hakkında kullanılan hususi kaynaklar o bölümün sonunda belirtilmiştir.
Büyük resmi görmek için izleyiniz;
Dünyanın Kara Kutusu Belgeselinde hiç duymadığınız çarpıcı gerçeklerle büyük resmi daha iyi göreceksiniz;